Doğancan Erkoç’ un Gözüyle Turist Rehberliğiyle Türkiye’nin Güzelliklerini Keşfetmek ve Tanıtmak
Turist Rehberliğiyle, Ülkemizin benzersiz doğal ve tarihi zenginlikleri, turist rehberleri sayesinde her yıl milyonlarca ziyaretçiye sunuluyor. Bu rehberler, insanlara sadece mekanları değil, aynı zamanda onların hikayelerini ve kültürel değerlerini de anlatarak unutulmaz deneyimler yaşatıyor. Turist Rehberi Doğan Can Erkoç da bu tutkulu mesleği icra edenlerden. Erkoç’la bu özel mesleği, Türkiye’nin güzelliklerini tanıtma sürecini ve turizmin önemini konuştuk. Keyifli okumalar…
Turist Rehberi Doğancan Erkoç’u tanıyalım…
Turist Rehberleri Odası’na bağlı, Rusça bir turist rehberiyim. Ve 7 yıldır bu mesleği icra ediyorum. Adnan Menderes Üniversitesi mezunuyum. İnsanlarla iletişim kurmayı, sohbet etmeyi ve paylaşmayı seviyorum. Bu nedenle bu mesleği seçtim. Mesleğim sayesinde doğal güzellikleri tanıtarak, tarihi bilgileri paylaşarak ve insanlara unutulmaz deneyimler sunarak mutluluğa katkıda bulunuyorum. Turistlerle iç içe olmak, onların farklı hikayelerini ve bakış açılarını keşfetmek beni motive ediyor. Tabii ki, bazen yoğunluk ve zorluklar da olabiliyor, ancak genel olarak mesleğimin güzellikleri bu zorlukların önüne geçiyor. Turist rehberliği, insanların mutluluğunu doğrudan etkileyen bir iş. Tatil için gelen insanlar zaten mutlu olmak istiyorlar ve ben de onların bu isteğine destek oluyorum. Üstelik ülkemizin zengin doğal ve tarihi güzelliklerini tanıtarak, onlara bilgi ve deneyim katıyorum. Türkiye’de turist rehberliği giderek daha çok tercih edilen bir meslek haline geliyor. Üniversiteler bu alanda bölümler açıyor ve turist sayısı arttıkça bu alana olan ihtiyaç da artıyor.Elbette her meslekte olduğu gibi, turist rehberliğinin de zorlukları var. Büyük grupları yönetmek, beklenmedik durumlarla başa çıkmak ve her türlü kişilikle iletişim kurmak gerekebiliyor. Ancak bu zorlukların üstesinden gelmek, her gün farklı insanlarla etkileşimde bulunmak ve yeni hikayeler keşfetmek benim için paha biçilmez bir deneyim.
“Bu sadece bir iş değil…”
Genel olarak, turist rehberliği sadece bir iş değil, aynı zamanda insanların hayatlarına dokunan, onlara unutulmaz anılar yaşatan bir meslek. Her gün farklı bir macera, farklı bir öğrenme ve paylaşma fırsatı sunuyor. Mesleğimin geleceği parlak görünü- yor, çünkü gezen insan sayısı arttıkça daha fazla profesyonel turist rehberine ihtiyaç duyulacak.
“Kendinizi mesleğe hazırlarken…”
Kendinizi bu mesleğe hazırlarken, öncelikle kişisel gelişime odaklanmanız önemli. İletişim becerilerinizi güçlendirmeli, kendinize güvenmelisiniz. Mesleğin gerektirdiği becerilere sahip olup olmadığınızı değerlendirmelisin. İşte bu aşamada kendinize sormanız gereken bazı sorular var: “Bu mesleği yapabilir miyim?” “İnsanlarla iletişim kurma yeteneğim nasıl?” “Tarihe, kültüre ilgim var mı?” “Bilgi paylaşmayı seviyor muyum?” … Ekonomik açıdan da göz önünde bulundurmanız gereken bazı faktörler var. Doğal afetler gibi beklenmedik durumlar turizmi etkileyebilir. Ekonomik istikrar varsa ve turizm hareketliliği sürüyorsa, meslekten memnuniyet ve istihdam olumlu yönde etkilenecektir.
“Dil bilmeyen rehber düşünülemez…”
Unutmayın ki dil bilmek de bu meslekte önemli bir unsurdur. Dil bilmeyen bir turist rehberi düşünülemez bile. Son dönemlerde Türkiye’de gündeme gelen Türkçe rehber konusuna da değinmek istiyorum. Yinelemek gerekirse dil bilmeyen bir rehber olamaz. Ben ve 12 bin meslektaşım aynı görüşteyiz. Ben Rusça rehberlik yapıyorum ve ülkemize gelen turistlere dilim sayesinde rahatlıkla anlatım yapabiliyorum. Bu, ülkemizin yurt dışında tanınması ve doğal olarak turizm sektörüne büyük katkı sağlıyor.
“Ülkemizin sayısız doğal ve tarihi güzelliği var…”
Ülkemizde birçok güzel yer bulunmaktadır. Kışın Kapadokya’da veya Kayseri’deki Erciyes’te kayak yapabilir, ardından iki gün içinde Kapadokya’nın Peri Bacaları’nı görebilirsiniz. Sonrasında İstanbul’a uçarak muhteşem yerleri ziyaret edebilirsiniz. Eğer vaktiniz varsa Karadeniz’e de gidebilir, bu bölgenin güzelliklerini keşfedebilirsiniz. Yaz aylarında sahil bölgelerimiz, Ege ve Akdeniz kıyıları harika yerler sunar. Türkiye’nin her mevsimde farklı güzellikleri vardır. Ayrıca Göbekli Tepe gibi tarihi öneme sahip bir yer de ülkemizde bulunmaktadır. İç Anadolu’nun zenginlikleri, Kapadokya’nın sadece balonlarla değil, aynı zamanda tarihi kiliselerle dolu olduğunu da gösterir. Bu kiliseler, Aziz Bazülüs ve Aziz George gibi önemli azizlerin yaşadığı yerleri içerir. Anıtkabir gibi bilinen yerlerin yanı sıra, Ankara çevresinde Bolu Abant, Yedigöller, Amasra gibi birçok güzellik de bulunmaktadır. Aynı şekilde İstanbul çevresinde de yakın yerlere kolayca ulaşabilirsiniz. Ancak önce ülkemizi tanımak ve gezmek önemlidir.Tarih ve güzellikleri doğru bir şekilde anlattığımızda, insanlar bu bilgileri taşıyarak dolaşırlar ve ülke içinde bir turist döngüsü oluştururlar. Türkiye’nin turizmi internet ve sosyal medya sayesinde daha da gelişti. Fotoğraflarla insanlar, yaşadıkları şehirlerde bile bilmedikleri yerleri keşfetme fırsatı buluyorlar.
Turist Rehberliğiyle
Röportaj: Nuran Baykuş / Fotoğraf: Barış Eminoğlu