Herkes Ömründe Bir Kez De Olsa Drama Çemberinde Olmalı
Drama Çemberi, Eğitimde yaratıcı drama konusundaki derin bilgisi ve deneyimleriyle Fatma Kızılırmak konuğumuz oldu. Drama dünyasına farklı bir perspektif getiren, öğrenmeyi sahneleyerek anlamanın gücünü vurgulayan Kızılırmak, röportajımızda yaratıcı drama yöntemini, deneyimlerini bizimle paylaşıyor. Keyifli okumalar…
Sizi tanımak isteriz. Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Merhabalar! Ben Fatma Kızılırmak. Eğitimde Yaratıcı Drama Uzmanı ve Lideri olarak çok uzun yıllardır atölyeler düzenleyip, eğitimler veriyorum. Kulağa çok tanıdık gelmeyen bu kariyer alanının içinde kendimi öyle birden bire bulunmadım tabii ki. Kişisel gelişimimde, kendini bulma, öze dönüş yolculuğu sırasında karşıma çıktı ya da içsel olarak çağırdı- ğım bir iş alanıydı… Aslında elektronik okudum; büyük şirketlerde çalıştım. Paramı kazanırken mutsuz olduğunu fark ettim; sabah-akşam mesai içinde ömrümü vermek istemedim. Öğrenerek yeni keşiflerde farkındalık alanında kendime şaşırırken bulduğum alan drama atölyeleriydi… Hatta şunu dedim “Her yetişkin, her çocuk ömründe bir kez de olsa drama çemberinde olmalı, denemeli” demeye başladım ve yaratıcı dramanın eğitici eğitimlerini almaya devam ettim. Burada farklı disiplinler keşfedip dramaya sanat ve eleştirilerle birleştirerek içinde mutlu, enerjik geleceğime pozitif bakıp hayatıma yeni bir yön vermeye başladım. Ve emekli olmadan her yaşımda drama eğitimlerine devam etmek istiyorum.
Masal ve hikâye anlatıcılığı ile yolunuz nasıl kesişti?
Masal ve hikâye anlatmak zaten varoluş mayamda olan şeylerdi. Çocukluğumda aile büyüklerinden masal dinleyerek, çokça hayal kurarak büyüdüm; bulutların çıkarttığı resimlere bakarak, anlamlar katarak çocukluğumu geçirdim. Drama derslerimde geleneksel Anadolu masallarını çocuklara aktarmaya, onların da içlerindeki anlatıcı yanlarını çıkartmayı, üçüncü kişi üzerinden masaların iyileştirici gücünü vermeyi amaç edindim. Çünkü geleneksel mitlerimiz, masallarımız anlatılmaya anlatılmaya unutuldular. Bir köşede küsmüş değerlerimizle, bize dayatılanlarla değil az ve uzakta olanlarla ilgilenmeyi istedim.
Çocuklarımıza hatta pek çoğumuza sorsak kendi masallarımız hakkında net, hemen akla gelen sözler dökülmez dudaklarımızdan. Hatta Şirince‘de masal festivallerine gitmekte, bu süreçte yolculuğumu yüreklendirdi de diyebilirim. Masal ve hikâye anlattığım eğitimler de veriyorum. Yetişkinlere yönelik de bu alana ilgi duyan kendisini doğru ve etkileyici ifade etmeye çalışan herkesle buluşuyorum.Drama eğitiminin temel amacı nedir?Yaratıcı drama, bireyin ya da çocuğun kendini doğru ifade edebileceği; hayal gücünü artırıp etkili dil becerilerini kazandırarak farkındalık yaratabileceği alanları açar. Bunların hepsini oyun sürecinde yaparak yaşayarak uygulayarak öğreten bir eğitim modelidir.
Drama derslerinde hangi teknikler ve yöntemler kullanılır?
Eğitimde yaratıcı drama, etkili bir öğrenme yöntemidir. Öğrenme süreci sürekli ve fark ederek devam eder. Bu da çocuklar üzerinde “Ben de yapabilirim!” duygusunu yaratır. Çocuk, olumlu ya da olumsuz örneklere bakarak kendinde pozitif fark yaratır. Drama dersinde çocuk kendi grubuyla güven ve sorumluluk içinde kendini ifade edebilme becerilerini geliştirir, farklı yöntem ve metodlarla öğrenme şekillerine sahip olan çocuklara göre atölyeler düzenliyorum, çünkü her birimiz farklıyız. Grubun dinamiği ile farklılıkları ile öğretebilme becerilerini devreye sokuyorum.
Drama sanatı hayatımıza, kişisel gelişimize ne gibi katkı sağlar?
Bu vakte kadar pek çok farklı yaş meslek grubu ile çalışma imkanı buldum, çocuk atölyelerinde onların duru gözleriyle hızlı öğrenme algılarıyla ben de onların çok tatlı zihin sıçramalarıyla aydınlanmışımdır. Bunun yanında yetişkinler her zaman daha dirençli ön yargılı, şimdi farklı algılanır diye duygularından çekinen bireylerle karşılaşıyorum eğitim esnasında şunu ifade edebilirim ki yetişkinlerin çocukluğundan beri üzerine örtülen hayırlarını evet’e çevirmeye başlamak ile geçiyor sonra kendine bakıp duygularını açığa çıkarıp fark ediyor; empatiyi öz kendi ile bağ kurmaya başlı- yor. Bu konuda tüm donanımı bu katılımcıma vermeye çalışıyorum.
Hangi yaş gruplarına hitap eder?
Bence herkes hayatında eğitimde yaratıcı drama derslerine katılıp oyunlar oynamalı. 3-65 yaş arası bir sürü güzel bireyle tanıştım. Her yaştan… Galiba ben de 80 yaşlarında hala eğitimci olarak, oyunlar oynayarak, gülümseyerek derslerime girmeye devam edeceğim.
Röportaj: Nuran Baykuş / Fotoğraf: Barış Eminoğlu