Birçok Şeyi Bir Arada İstedim ve Olacağına Hep İnandım
Birçok Şeyi Bir Arada İstedim, Yenilikçi fikirleri ve kararlılığıyla sektörde iz bırakan Girişimci & İç Mimar Sena Buse Sarınay sayfalarımızı süslüyor. Utopia Cafe and Workshop işletmesini açarak hayallerini gerçeğe dönüştüren Sarınay, konseptiyle bilinen kafe algısını değiştirdi. Seramik çalışmalarından öteye misafirlerini bambaşka bir deneyime davet ediyor. Kendisinin yolculuğu, kararlılığı ve vizyonu, girişimci olmak isteyen herkes için değerli bir rehber niteliğinde. Başarı hikayesine kulak verdiğimiz röportajımızı sizin için gerçekleştirdik. Keyifli okumalar.
Sena Buse Sarınay’ı tanıyalım
1997 Ankara doğumluyum. Küçükken aslında birçok kız çocuğu gibi bir kafemin olduğu hayalini kurardım. Bir yandan da insanları iyi gözlemleyen biriydim açıkçası. Bu yüzden her gittiğim kafenin içerisinde hayal kurardım genelde de içerisinde bulunduğum bu mekanlarda bir eksiklik hissederdim. Her defasında bir kafenin içerisinde farklı bir gözlem eklerdim ama tam anlamıyla bu hayalin de adını koyamamıştım.
“Müzik, Tasarım, Moda, Güzellik Her Şey Olmalıydı!”
Benim kafemin içerisinde müzik, tasarım, moda, güzellik her şey olmalıydı! Sanırım insanların hayatına her anlamda dokunup güzelleştirmek istiyordum ve daha sonrasında inşa etmenin ve bir şeyleri yaratmanın tadını aldım ve o zehirli ok atıldı; acaba mimar mı olsam? İnsanların hayatını güzelleştirme ihtimali, bana bu kararı aldırdı gibi aslında.
“İyi ki mimar olmuşum!”
Şu an ise iyi ki mimar olmuşum diyorum çünkü yarattığım konseptin tam anlamıyla adını koymama çok güzel faydaları oldu farklı bir perspektiften bakabilmek adına birçok şeyi öğrendim. Aynı zamanda okulda aldığım seramik dersinin de bana bir terapi gibi gelmesi, başlangıç ve değişim noktasını oluşturdu. İnsanların sosyalleşmesini sağlamak istediğim bir mekanda hayatın koşturmacasından uzaklaşıp vakit ayırabilecekleri bir şey bulmuştum çünkü. Ve bu yüzden seramik temelli atölye fikrinin konseptime çok yakışacağını düşündüm.
“Buraya Gelirken de Birçok Deneyim ve Kırılma Noktasından Geçtim”
Ben tabii birçok plan, birçok düşünce ve birçok fikir içerisinde adım atmaya çalışırken hayat istediğim her şeyi bir araya getirdi. Ama buraya gelirken de birçok deneyim ve kırılma noktasından geçtim, geçmeye de devam ediyorum. Benim için çok zor geçen okul yıllarımda çok heyecanlandığım bir marka kurdum. Kız kardeşim yerine koyduğum Cemre ile Shana isimli bir triko markası kurdum, çizimlerini yaparak tasarımlarımı ürettirdim. Ama ikimiz de fark ettik ki bu markayı kurma isteği başka heveslerimizin bir yansıması oldu. İkimiz de bazı şeyler için bir girişimde bulunmak istediğimizden ara verdik ve sonrasında bu konsepte dönüştürmüş olduk. Cemre de çok daha fazla istediği güzellik salonu için bir adım atmış oldu.
“Artık İnsanın Sosyal, Ruhsal, Bedensel İhtiyaçlarına Karşılık Verebileceğimiz Bir Ütopyamız Var!”
Bu çatı altında yürütücülüğünü üstlenecek yabancı birilerini istemediğimiz için Cemre ile de hayallerimiz ortak olunca eğitim almaya başladık! Bu aşamada abim ile birlikte spor salonu da işin içine girdi. Yeni bir ışık yanmış oldu bir bakıma ve kompleksin de adı konulmuş oldu; artık insanın sosyal, ruhsal, bedensel ihtiyaçlarına karşılık verebileceğimiz bir ütopyamız var! Kafe işlevine ek olarak aynı kompleks içerisinde güzellik salonu, atölye, spor salonu gibi kullanımların bir araya gelme fikri ilk başta insanların kafasında bağdaşmadı ama biz emindik tabii ki seveceklerine. Açıldığımız gün bile aldığımız “hepsi bir arada mükemmel olmuş!” geri dönüşleri, konseptimize daha çok sarılmamızı sağladı. Tabii ki mesleğimden de uzaklaşmadım. Kompleksin mimari tasarımı bana ait. İnsanların kapıdan içeri adım attığında huzurlu ve ferah hissetmeleri için tasarladım, geri dönüşler de beni çok mutlu ediyor!
“Buradaki her detay hayatlarımızdan bir kesit”
Buradaki her detay aslında benim/bizim hayatlarımızdan ve karakterimizden bir kesit. Özel günlere her zaman çok önem veren, kutlamayı seven ve kutlanacak şeyler bulan biriyimdir. Hayatımdaki insanların kendilerini özel hissetmeleri için hep balonlar, süsler, notlar, hediyeler beni çok heyecanlandırır! Kutlamalar, Ütopya’nın da bir parçası oldu ve “özel” günlerde insanların “özel” hissetmeleri için de etkinliklere başladım.
Kutlamalar, atölyeler derken her günün her anı dolup taşmaya başladı!
Şu anda Ütopya’da punch atölyesi, (ahşap çerçevelerin içine istenilen tasarımı işliyoruz) mum atölyesi, (ister seramik ister cam kaplarım içine istenilen koku ve renk ile döküm yapıp üzerini döküm mumlar kuru çiçekler yardımıyla süslüyoruz) seramik atölyesi, (kişinin istediği tasarımı adım adım birlikte yapıp boyuyoruz daha sonra ilk pişirim ve sır pişirimini yapıp 15 gün sonra tasarımlarını teslim ediyoruz) gerçekleştiriyoruz. Baby shower, doğum günleri, anne-çocuk etkinlikleri, çay partileri gibi özel günler için ise birlikte konsept yaratıp etkinlikler yapıyoruz. Tabii her etkinliğin farklı süslemesi, farklı detayları ve farklı menüleri var. Birlikte hazırlamaya özen gösteriyoruz!
Her şey UTOPIA’da!
Diğer yandan güzellik salonunda bölgesel zayıflama, lazer, nail bar gibi faaliyetler yer alıyor. Spor salonunda ise aletli pilates ve fitness var.
Diğer yandan son zamanlarda birçok kişinin ilgisini çeken ve bizim de hayatımızın odağı haline gelmiş olan Alfa Bio Enerji seansları gerçekleşiyor üst katta. Numeroloji ve nefes terapileri de mevcut.
Hayatta hep birçok şeyi bir arada istedim ve olacağına hep inandım. Buradaki asıl olay sanıyorum ki inanmak. Çünkü inanmak, beni hep istediğim şeye yönlendirdi. Aynı zamanda mimar, organizatör, terapist, işletme sahibi olmak istiyordum ve şu an her biriyle ilgiliyim, bu beni daha fazlasını yapmak için çok heyecanlandırıyor!
Röportaj: Nuran Baykuş / Fotoğraf: Barış Eminoğlu