İnşaat, ulaştırma ve enerji sektörlerinde Türkiye ve dünya çapında projelere imza atan Ali Rıza Bozkurt, annesinin adını verdiği Merik Konağı’nı inşa ederek kültürel mirasımızı yaşatma hedefini gerçekleştirdi. Ankara’nın göz alıcı kültürel miraslarından biri olan Merik Konağı, 19. yüzyıl Türk konut mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak öne çıkıyor. Sadece mimarisiyle değil, taşıdığı tarihi değerler ve Osmanlı’nın saray kültürünü günümüze taşıyan özel detaylarıyla da dikkat çekiyor.
Merik Konağı’nın Tarihçesi ve Vizyonu
1942 yılında Sivas’ta doğan ve İTÜ Mühendislik Fakültesi mezunu olan Ali Rıza Bozkurt, Harvard University Kennedy School of Government’ta da eğitim aldı. Türkiye’de ve 20’den fazla ülkede büyük projelere imza atan Bozkurt, Merik Konağı’nı sadece bir yapı olarak değil, Anadolu’nun zengin mimari ve yaşam kültürünü geleceğe taşıyan bir anıt olarak inşa etti. Konağın en büyük amacı, yerli ve yabancı ziyaretçilere Türkiye’nin tarihi mirasının derinliğini hissettirmek ve bu zengin kültürün Ankara’dan dünyaya yayılmasını sağlamaktı.
Merik Konağı Mimari Özellikleri
Merik Konağı’nın her bir köşesi, Osmanlı saraylarından ilham alınarak tasarlandı.
- Ana Giriş Kapısı: Dolmabahçe Sarayı’ndaki Valide Sultan Kapısı’nın birebir kopyası olup, yan sütunları Üsküdar Valide Sultan Camii’nden alınmıştır.
- Avizeler: Konağın giriş ve salon avizeleri, Dolmabahçe Sarayı’nın büyülü kristal avizelerinden esinlenerek tasarlandı.
- Kubbe ve Kartonpiyer Detayları: Yıldız Şale Sedefli Salonu’ndan esinlenerek yapılmış, sütun başlıkları ise Beylerbeyi Sarayı’ndan alınmıştır.
- Kristal Merdiven Tırabzanları: Dolmabahçe Sarayı’nda görülebilecek zarif kristal işçiliğine sahip olup, tırabzan başındaki nişin içinde kutsal Hacerü’l-Esved taşı yer almaktadır.
Merik Konağı Arka Bahçe ve Havuz
Konağın arka bahçesi, Osmanlı ve İslam sanatından ilham alınarak tasarlanmıştır.
- Havuz Tabanı: İran’ın Şiraz kentinden gelen ustalar tarafından Nazar Suresi’nin işlendiği bir tasarım ile bezenmiştir.
- Padişah Tuğraları: Kanuni Sultan Süleyman, Osmanlı İmparatorluğu ve Fatih Sultan Mehmet’in tuğraları, havuzun karşı duvarında yer alıyor.
- Mihrişah Sultan Çeşmesi: Küçüksu Kasrı’ndaki çeşmenin bir yorumu olup, Merik Konağı’nda bu sembolün ortasında bir jakuzibulunmaktadır.
Ana Salon: Osmanlı Saray Kültürünün Yansıması
Ana salonun tasarımında Beykoz Mecidiye Kasrı’ndan ilham alınmış olup, Osmanlı’nın prestijli davet mekânlarının ihtişamını yansıtır.
- Porselen Vazolar: II. Abdülhamit döneminde Yıldız Çini ve Porselen Fabrikası’nda üretilmiş, Batı ve Osmanlı sanatını harmanlayan el yapımı özel parçalardır.
- Yemek Masası ve Salon Büfesi: Hacı Bayram Veli’ye ait tarihi bir ahşap şamdandaki desenler model alınarak tasarlanmıştır.
- Mobilya ve Antika Koleksiyonları: Saray koleksiyonlarına ait Osmanlı’nın son dönem gündelik hayatına dair antikalarbüfenin içinde sergilenmektedir.
Osmanlı Padişahlarına Ait Koleksiyonlar
Merik Konağı’nda Osmanlı padişahlarına ait orijinal koleksiyonlar da sergilenmektedir.
- VI. Mehmet Vahdettin’e Ait Koltuk Takımı: Louis XV dönemi Fransız Aubusson stili Sotheby’s’den satın alınarak Türkiye’ye getirilmiştir.
- Sultan Abdülhamid Han’ın Marangozluk Sanatı: Yıldız Sarayı ve Beylerbeyi Sarayı’ndaki Abdülhamid Han’ın bizzat yaptığı mobilyalar, Londra Sotheby’s müzayedesinden satın alınarak ülkemize kazandırılmıştır.
Merik Konağı, sadece Ankara’nın değil, Türkiye’nin kültürel mirasının önemli bir parçasıdır. Osmanlı’nın saray estetiğini, Anadolu mimarisini ve tarihi zenginlikleri bir araya getiren bu eşsiz yapı, ziyaretçilerine zamanda bir yolculuk sunuyor. Ali Rıza Bozkurt’un vizyonu sayesinde geçmişin ihtişamı günümüze taşınarak gelecek nesillere aktarılıyor.
Eğer siz de Osmanlı saraylarının büyüleyici atmosferini hissetmek ve kültürel mirasımıza yakından tanıklık etmek istiyorsanız, Merik Konağı’nı mutlaka ziyaret etmelisiniz!